22 Kasım 2009 Pazar

biz olduk da ne oldu?

26 oldum. çiçekleri eve gönderin. teşekkürler. teşekkürler.

16 Kasım 2009 Pazartesi

Taşındık!

9 yıldır baktığım mevsimine göre değişen şu manzaraya artık bakmayacağım... Haftasonu geçiverdik yeni yere nasıl oldu anlamadım bile...Hiç ordaki komşularımla görüşmeden bugün yeni işyerime geliverdim...Burası çok daha güzel, ferah ve aydınlık... Keyfimiz yerinde, hoşgeldin ve hayırlı olsun kelimelerini çok işitiyoruz... Gelir gelmez çay ısmarlayan çaycı, elinde bi kutu çikolata ile hayırlı olsuna gelen çekirdekçi, bi bibloyla hoşgeldiniz diyen züccaciyeci komşularımız var... Yüzler aynı olduğu için belkide çok fark yok ama değişiklik iyi geliyor insana ne olursa olsun... İnşallah hayırlı olur...

14 Kasım 2009 Cumartesi

kimlik karmaşası

Şimdi sevgili blog. Ben seni keşfettim keşfedeli facebook'ta kendi kimliğimle yer almaktan oldukça sıkılır olmuştum. Böyle hep tanıdık insanlar, belli yerlere gelmiş, vıcık vıcık yorumların olduğu, sürekli birilerinin nişan ve düğün fotoğraflarının olduğu bir yer haline gelmişti benim için. Bende seninle ilgilenmek için belki de blogumun sadece bana ait olduğunu düşündüğüm için ve kimliğimle yer almadığım için burda daha rahat ettiğimden facebook hesabımı bir yıl önce dondurdum. Sonra blog alemini keşfettim bir sürü bloggerı takip eder oldum hatta bu keşif için geç kalmış olduğumu bile düşündüm. Ama keşfetmiştim sonuçta...Blog benim için hayatımda yenilik olduğunda ya da herhangi bir ayrıntı olduğunda zaman zaman da fotoğraflarla desteklediğim bi yer haline geldi. Sonra twitter'ı keşfettim... Bu microblogu da sevdim..Hayatıma dair küçük ayrıntıları twitter'ı keşfetmeden önce bloguma giriyordum. Çünkü ben bloga uzun yazılar yazabilen biri değilim. Bu küçük notlarımı belki yıllar sonra bana bu yaşanmışlıklarımı bana hatırlatması amacıyla twitter'ı kullanır oldum. Sonra friendfeed çıktı karşıma.. FF bi paylaşım alanı bana göre.. Hatta zaman zaman kendin gibi düşünen insanları bulduğun, belki unuttuğun şeylerin tekrar hatırlatılmasını sağlayan, güncel konuların paylaşıldığı, aktif insanların yer aldığı bir alan... Gel görki Faceookta tanıdığım insanların arasında rahat edemeyen ben, FF'de kendi kimliğiyle dolaşan insanları görünce kıskanır oldum zamanla... Neden bende adım ve soyadımla yer almayayım ki diye sorgular oldum...Hiç bir değişiklik olmayacağını düşünüyor olsamda belkide küçük bi yerde yaşıyor olmanın verdiği bir rahatsızlık bu...Blogun okunma riski belkide beni korkutan...Halbuki kimliğim belli olsa ne olur olmasa ne olur korkulacak birşey yazmıyorum ki diye de düşünüyorum... Böyle karmaşık düşünceler içersindeyim...Birde herşeyin bir arada derli toplu olmasından yanayım...Bütün hesaplarımı FF'de bende toplayabilmeyi isterdim:P Bakarsın oda olur bi gün...Ya da hiç biri olmaz sadece blog kalır... Kimbilir...

5 Kasım 2009 Perşembe

sabah sabah

Günaydın blog. Babam ortalıkta yoktu bu sabah bir altınlar köyüdür gidiyor bakalım hayırlısı. Ben de kahvaltımı yapıp çıktım dışarı, araba bekliycem elimde ne vardıysa artık çöp varilinin başına geldim elimdekini atarken bide ne göriyim benim lise yıllarıma ait bi klasör... Merakla elimi uzatıp kapağı açtığımda oda ne bilgisayar sertifikam...gerisini kurcalayamadım:/ panikledim ablam karşıdan cama çıktı noluyo diye koş gel dedim o geldi annemi çağırdı sonra biz merakla çöpün başında çöp karıştırıyoruz, bunu gören abim noluyo diye geldi..evet çöp varili başında buluştuk sabah sabah:)(domuz gribi olmayız di mi:P) babam ne buluyosa atmışşş içinden bi sürü fotoğraflar vs. çıktı...o sırada da çöpçüler gelmesinmi:) bugün almayın yarın alın dedik:) Evde kalabalık yapmasın diye fırının önüne konulmuş şeylerin hepsini atmış gitsin. aklıma bi kaygı düştü benim şimdi!! günlüklerim kayıpp:'( babamın eline geçmemeli hayır olamaz:) okumadan çöpe atarsa iyide ama ya okursa:P hakkınızı helal edin:))

4 Kasım 2009 Çarşamba

Mutluluk;

Sen uyandığında çizmelerini boyalı bulmaktır.

1 Kasım 2009 Pazar

kasım geldi

Emine'lerin kasımpatıları açmış...
Kurutulmaya bırakılmış keşkeklik mısırları...