29 Kasım 2008 Cumartesi

cumaertesi

fincanımda sıcak çikolata
dışarıda yağmur
tv de aşk yakar
bugün cumartesi...

27 Kasım 2008 Perşembe

ah adanalı canım adanalı

farkettiniz mi dizilerdeki adanalıları (nedir ki bu adana furyası) avrupa yakası/dilber hala canım ailem/samim adanalı/yavuz şivelerini seviyorum ben yavuzunda acı biberlerini:)

26 Kasım 2008 Çarşamba

şu an tek temennim emoşun öğle arası evden getirdiği ve şu anda bursadan gelen misafirlerimizin önünde bulunan yaprak sarmalarından bizede kalmış olmasııııııııı
gunaydın blokcum, şero ilen geldim:) erkencikten masamdayımmm iyi günler canım

25 Kasım 2008 Salı

aslında bi sürü kelime dönüyo beynimde şunuda yazayım bunuda yazayım diye ama nedense herkes gibi uzun uzun yazamıyorum çok acemiyim galiba ve korkak.. ya birileri okursa ya onaylanmazsa fikirlerim korkusu sanırım halbuki insanlara göre yaşayamam ki ben aman ne bileyim. ortalık feci şu günlerde piyasalar alt üst, haberler aldı başını gidiyor, işsizler çoğalıyor fırsatçı büyük patronlar krizi bahane edip borçluymuş bilmemneymiş dinlemeden koyuyor kapının önüne yıllardır yanında çalışan elemanlarını..Allah cümlemizin yardımcısı olsun hepimizi zor günler bekliyor. Bende tabi kendi çapımda eko önlemlerimi almalıyım di mi? Mesela; hazır borçsuz kalmışken kırık dökük borçlar yapmamalı, daha tasarruflu olmalı, paramı kontrol edebilmeli, üç kuruşta olsa bi kenara köşeye koyabilmeliyim. Gereksiz isteklerimi ertelemeliyim bazen kızıyorum kendime lüks yaşamak değil niyetim ama hayalleri, hayatı ertelemekten de hoşlanmıyorum, yarına ne olacağımız belli değil çünkü ama yinede işi sağlam kazığa bağlamalı ve tevekkül etmeliyim. İşimde gücümde daha dikkatli olmalı, elimde olanlarla yetinmeyi bilmeli ve halime yatıp kalkıp şükretmeliyim. başka yapmak istediklerimde var.. mesela arkadaşlarımla daha sık görüşmek, dünya telaşlarından sıyrılıp onlarla bolca vakit geçirmek, film seyretmek, sohbet etmek, şu yaşadığım küçük çemberimi (bi çok insana göre benim çemberim büyük şükür yuri şükür,ama işte insanoğlu hep fazlasını istiycezya) genişletebilmek, daha aktif yaşayabilmek, hayatıma yeni anılar ekleyebilmek, bir sonraki günümü bir öncekinden daha ileride götürebilmek, derin derin yaşayabilmek istiyorum.. ha bide merkezde bi yerde (bööle caddelerde filan) bi dükkanım, havran'da mandalina bahçem, edremitte zeytinliklerim olsun istiyorum ! (ufak attt, amma uçtun ha vs sıralayın gitsin !) sonracığıma bi laptobum, bi digi foto makinam olsun istiyorum.. aa bak bide böle şeffaf şemsiyelerden istiyorum ( bu zamana kadar şemsiye kullanmamış biri olarak şiddetle istiyorum bunu)sonra şık bir kışlık kaban arkası gelir zaten :) yahu yat, kat araba istemedim ki :)(acaba istesem daha mı iyiydi hehe) ama aslında araba da istiyorum ben:( şu ulaşım sorununa bi çare bulmalıyım..arabamız bozuk sabahları minibüs beklemek hiç akıllıca değil saat 9,30 a doğru geçiyorlar evimizin önünden e maşallah kaymakam yerine oturdu diye iğrenç esprilere maruz kalıyorum haliyle ve caddeden geçmeye utanıyorum nerdeyse, e yayanda gidemem dün özgeyle giderken laci bi renoya binmemiz ve arabaya binince adamın teyibin sesini açmasından çokkk tırstımmm bimin orda incez biz dedim eğer bizi indirmeseydi o zaman düşünecektim ne yapacağımı ki Allah korudu da indirdi o beni tanıyomuş meğer ama ben onu tanıyamadım ne yapayım ..şüpheli hareketlerde bulunmasaydı kardeşim. velhasıl bakalım yarın ne ile gideceğim sabah görücez gitmesi bi dert dönmesi ayrı dert bisiklet aldık binemiyoruz afra tafra anlıycan... neyse yarın ola hayrola hadi iyi geceler blogcukum ...

23 Kasım 2008 Pazar

ohh !

hişşşt günlük naber :) burda havalar yağışlı, kış geliyor kışş sobamızın dibine çöktük, benim demlediğim muhteşem çay(meri cümlesi:))+ablamın patlattığı koca bi tepsi mısırı afiyetle götürdük:) hadi hayırlı geceler sana :P

22 Kasım 2008 Cumartesi

iyiki doğdum gördün mü bak 25 oldum :)


buraya bunları bir gün sonra yazmak istemezdim ama elektirik kesintisi getirdi bizi bu hale napalım:)
dün mericim pastaneden pastalar kurabiyeler alıp yanıma geldi canım benim başbaşa oturduk sohbet ettik onun nişanlısını nasıl özlemle bekleyişine şahit oldum.. çok kalmadı evliliklerine onlar kadar bende heyecanlıyım çünküü nikah şahidi ben oluciğim inşallah öhöö öhöö :))
mericim gitti bende smrmslere yol aldım nasıl rüzgar nasıl yağmur üstelik..nişanını yaptık eve geldim annecimler+hatçem sohbet ettik herkes yatağına geçti..
bende dışarıdaki yağmur, oluklardan akan su sesi, sobadan gelen kozalak çıtırtısı eşliğinde mum ışığında yorganımı sırtıma bürüyüp hayaller kurdum..(hayallerin notu az ileride karşınıza çıkacak)
inşallah yeni yaşımda herşey herkes için iyi gider de bende bunları görmekten mutlu olurum..
sevgiler...

21 Kasım 2008 Cuma

kutlama:)


smrmsin yarınki nişan töreni münasebetiylen doğumgünüm bugüne alındı :) yuri Yaş: 24 Cinsiyet: Kadın Yer: Balıkesir : Türkiye blogumda görünen bu tanıtımın bugün son günü (üzüleyimmi ki sevineyimmi ki ) yarından itibaren yaş kısmı değişiyoorrr ! kızlar dün bensiz çıkıcaklarmışki bana yakalandılar hadi sende gel dediler (artık doğumgünleri eskiden bolca yapmış olduğumuz süpriz niteliğini yitirdiğinden yada monotanlaştırdığımızdan)ve sonra senin gelmen hataydı dediler:) bugün akşamüstü hepsi işlerinden çıkmış (smrms bile gitmişti) birden ellerinde topkek ve üzerinde bir mumla iyiki doğdun diyerekten daldılar dükkana :) canlarım benim mericim, smrmsim, emoşum... mumu üfledim ve hediye paketlerini açtım yırtaraktan :) çok güzel bir Allah-Muhammed tablosu (ileride evime asabileyim inşallah diye:P) ve birde çok cici kalpli bir tabak ve içinde kaşığı çatalı .. çok beyendim .. patron ve kmlzm bizim neden haberimiz yok dediler, yurinin doğumgünü aslında yarın sizde yarın kutlarsınız dedi kızlar:)) belkide son birlikte kutlayışım canlarımla doğumgünümü.. kimbilir belki farklı yerlerde olucaz herbirimiz..ama kalplerimiz bir olucak, uzaklardada olsak hep yakın hissedeceğiz birbirimizi... herbirinizi çok seviyorum ben... akşam komşumuz gittikten sonra evdeki canlarım hediyelerini vermeye niyetlendiler yarın yokumya :)) herkes çeyizime yönelmiş vaziyette hayırdır inşallah :P annem dantel fiskos masa örtüsü almış çok şık çok beyendim doğrusu bişi :) sonra sevgili gelinimiz fıstık yeşili havlular ve ablam, canım ablam son zamanlardaki bir bileziğim bile yok haykırışlarımı(takabileceğimden de değil aslında ama) çok derinden işitmiş olacakki çok güzel bir altın bilezik almışş(kırmızı kurdalesi bilem var) banaaaaaaa(şevval triplerde bu arada:) nasıl duygulandım anlatamam madden manen çok etkilendim ağladım gene hepsini öptüm sarıldım iyiki hepsi var iyiki onlarla yaşıyorum hepinizi çok seviyorum ay ağlıyorum gene ya uf :((

20 Kasım 2008 Perşembe

uff

gene kalakaldım dükkanda :( neyseki getirdi abim beni.. bilmemkimleri nerelerden getirir götürür bana gelince fıss :( tövbe yarabbim birde üstüne özg.den msj gelmezmi hafta sonu bize gelicekmiş Allah'ım günah yazma ama biri bizim eve sürekli yatılı misafir gelsin diye büyümü yaptırdı diye geçirmiyo değilim içimden ! zira son günlerde nerdeyse hiç yalnız kalamadık bu evde ailemle hikmetini çözemedimya hayırlısı....

19 Kasım 2008 Çarşamba

kafayı yedim le günlük ! o blog senin bu blog benim Allah ne verdiyse dolanıyorum saatlerdir , gözlerim kapanıyor be ! meğer ne yazarmış insanlar yıllarrrdırr, ben ne kadar gerilerde kalmışım böyle.. neyse canım geç olsunda güç olmasın dimi ama !

18 Kasım 2008 Salı

bugün öğle yemeğimiz için toplanmıştık. ben telefonla konuşuyorken abla kardeş arasında çıkan bir sorun için üzüldüklerini görmem benide üzdü..işin kötüsümü iyisimi bilmiyorum ama her ikisinide anlamaya çalışıyor ve kendilerince haklı buluyorum ve ne hikmetse sessiz kalıyorum böyle zamanlarda..bir teselli ver'emiyorum.inşallah herşey daha iyi olur herkes için.. sonracıma ahretime geçmiş olsun ziyaretine gittik frd ve cnm mrym ile :) ahretim gillerin oralara gitmeyeli yıllaaaar oluyor ..iyi gördüm onu..bir yabancı gibiydim her zamanki çekingenliğim devredeydi gene buda doğaldı sonuçta ilkokul arkadaşım o benim onun üzerinden bir sürü arkadaşlıklar dostluklar geçirdim dialoglar azaldı haliyle ama yinede gönüller birdi..memnun kalmıştır umarım oda...inşallah çabucak iyileşir ve iyileştirmek için çabucak dönebilir işine gücüne... bu arada yağmurda yürümek iyi geldi sanırım, keyifliyim hamdolsun...

16 Kasım 2008 Pazar

bahçemiz





bir ankara hayaliyle başladım güne ne hikmettir bilinmez :)
sonbaharın belkide son pazar kahvaltısını yaptık bugün bahçemizde...
güneşli, hafif rüzgarlı bir hava vardı...
annemin bahçeden getirdiği minik domateslerimizde sofradaydı..(fotoya bak hizaya gel)
akşamda bakırlara gittik gün için..
günler gelip geçmekte ...
not : fotolardaki tarihe gıcık oldum ama nafile tarih yanlış imiş makina bana ait olmadığından:(

14 Kasım 2008 Cuma

içimdekiler...

işteyim şu anda..
aile reisimiz bir yerlerde olduğundan eve gidemedim.
eski dostlar gelmiş uzaklardan onlarla buluşup uzun zamandır yaşamadığım kadar iyi vakit geçirir anılarımızı konuşabilirim belki..
yüzüm gülüyor genellikle..
ama nedense bir rehavet, bir kasvet, bir iç huzursuzluk, karmaşa hakim bedenimde.
sürekli buraya yorgunum, mutsuzum yazmaktan kaçıyorum aslında gelecekte dönüp buraya baktığımda mutsuzmuşum demek istemiyorum belkide kendime itiraf edemiyorum kim bilir? peki neden acaba?
yalnızlıktanmıdır bu iç huzursuzluk?
yoksa küresel finansal krizmidir sebep?
yoksa şükürsüzlüktenmidir? ya da benden beklenenlerle benim beklentilerimmi arttı ?
çok mu monotonlaştı yoksa hayatım?
eski enerjime ne oldu ?
neden herşeyden şikayet eder bi hale geldim nasıl ve ne zaman oldu bu?
neyi bekliyorum acaba?
bi yerlere bi şeylere yetişeyim derken hayatımı kaçırıyorum ben?
gençliğim mi gidiyor elden ? :)
neden burda yaşıyorum?
neden yaşıtlarım gibi alışverişe çıkamıyor, sinemaya gidemiyorum ?
bu küçük yerden mi huzursuzum ?
emekli hayatı gibi yaşamak mı gerdi ki beni ?
yo yo burayı seviyorum ben ...birilerine mi özeniyorum ki günlük ? blog denilince portakal ağacından ibaret bildiğim blog dünyasını yeni keşfetmiş olmak onların fosforlu kent yaşamlarını, vizyonda ki filmlere koşa koşa gitmelerini, gündemi yakalamalarını, fotoğraf makinalarınımı kıskanıyorum ki ?
bakma böyle yazdıklarıma günlük !
o hayatlar elbette ki bana fazla ama kendimi her anlamda aşmak isteğim de had safhada...

13 Kasım 2008 Perşembe

:(

bi müşterimizin sağlık sen sitesini açmamı istemesi ile sitedeki ilk gördüğüm haber : 13 Kasım 2008 . 10:31 Balıkesir Şubesi--ilçesi 112 Acil İstasyon personeli üyelerimiz Zahide ALADI ve Ramazan GÜRLEN kaza geçirmişlerdir. Üyelerimize acil şifalar dileriz. elim ayağım titredi haberi okuyunca.. canım ahretime Allah'tan acil şifalar diliyorum...

11 Kasım 2008 Salı

son fenni muayene vardı bugün. özelleşiyorya artık... yoğun değildim ben, ancak jandarmanın yolu bağlaması ard arda patronumun cebini arayan trafik sigortalarının vadesi geçmiş patronumun gözünde sümüğünü atmayacağı iki kişinin ona laf söylemesi ve patronumun bana çatması, güven duymaması, bi ton laf söylemesi bugünüme ağır geldi. yarım saat sonra hiç bir şey olmamış gibi davranmasıda cabası tabi...dengemi alt üst eden şey pek fazla.. ama n'aparsın ... zgr geldi o arada tam sinirliyken..hiç oralı olamadım...zatende olmamalıyım ya... saygılı güldürdü yüzümü..seha düğün hediyesi olarak avize sözü aldı by saygılıdan...

10 Kasım 2008 Pazartesi

yine bir hafta başı...

Bugün 10 kasım.. Lisedeyken saat 09'u 5 geçe 1 dakika saygı duruşunda dururduk, hiç geçmek bilmeyen o bir dakika içinde bir kişinin gülmesi tüm öğrencileri kışkırtır hepimizin gülesi gelirdi..sonra bir yıl alkışlanır diğer yılda Ata'mıza saygısızlık olarak değerlendirilebilir düşüncesi ile alkış yasaklanır sessiz kalınırdı.. Bugün de işyerimde konuşulan konuda bu oldu malum siren seslerinden sonra.. Keşke dedik Ata'mıza saygı duruşunda bulunurken bari bir fatiha okunsa, siren sesleri yerine dualarla anılsa..Mustafa filmi eleştiriledursun Ata'nın ve tüm ölmüşlerimizin mekanı cennet olsun... Ey günlük sence neden herkes bana darphane muamelesi yapıyor ! Madem ekonomik bir sıkıntı söz konusu bu benim içinde geçerli yahu, burdan aile bireylerime sesleniyorum yaklaşmayın madden bunalımdayım ! ama ben biliyorum bizim evdeki huzur babama, babamın huzuru ise parada ! boşuna dememişler para var huzur var ! evdeki huzur zenginlik budur ! aaaaaaah ah !!! Günün güzelliği : tüm ailemle aynı sofrada (ablamın deyimiyle ne bir eksik ne bir fazla) yaprak sarması yiyebilmekti mmmm :)) işte mutluluk bu !!

8 Kasım 2008 Cumartesi

bugün cumartesi.. sevmediğim tahsilat işine giriştik gene... giderek kötüye giden şu ekonomik ortamda işlerimizin devamlılığını sağlayabilmek için mecburiyetten aradığımız çok sevgili müşterilerimizle aramızda geçen diyaloglardan bazıları ; - şanzımanı dağıttık sanayideyim, - aybaşında vericem, - aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor, - babam evde yok ... - .... Allah sonumuzu hayreylesin !! günün güzelliği : iki küçük kız çocuğu deney yapmak için bizden aliminyum folyo istedi (halbukü ne alaka bura bakkalmı) lakin işyerimde yok yok olması sebebiyle folyoyu verdim..tşk.edip gitti cici şeyler :)

6 Kasım 2008 Perşembe

tısss

*yorgun *dizi acıyan *3.kez girdiği kepesese'den gene 63 almış bir kişilikim şu anda...

3 Kasım 2008 Pazartesi

mrb günlük bugün olanlar özetle şöyle canım : *çok güzel hediye paketi içinde süper fincan hediye etti patroncum *öğle yemeğinde umutlanmak istediğim lakin umutlanmamam gerektiğini bildiğim hoş bir tel görüşmesi yaptım:P *ellerimde çiçekler ameliyat olan gelinimizi ziyarete giderken kapan bariyerlere ayağımın takılıp uçmam sonucu kendimi havadan yere 2.80 uzanmış buldum..ağlamaklı, beni yerden kaldıran kıza teşekkür ettim yüzüne bile bakamadan..son durumsa dizim yaralı..çorap bilem delinmiş ki ömrümde böyle düşmedim o ne düşüştü be türk filmlerindekileri aratmadı..hani çiçek bi yana gider herif bi yanaya..aynen öyle ! nasıl başlamışım haftaya ama süper dimi ! :)

2 Kasım 2008 Pazar

"çetin dinlenme tesislerine hoşgeldiniz. sıcak günlerde bahçe keyfi yapmak için tesisimiz idealdir efenim." günün metni bu idi.. yorgun düştüm ey günlük.. belim koptu koptuu..ayakta durmak neden bana bu kadar koyuyor bir bilsem! neden mi yorgunum..? dinlenme tesisimize gelen gönül dostlarımıza koşuşturmaktan bitap düştüm..insanlarda ah kızım bir pazar günün var onuda yedik dediler..evet ama n'aparsınız demek geldi içimden ama rica ederim, estağfirullah, aşkolsun gibi laflar söyleyerek memnun ettim insanları..neyse ki bende yorgunluğa ve hafif başağrısına rağmen iyiyim.. akşamada aslı'ya gidiyoruz.. gidebilirsek inşallah !