29 Temmuz 2009 Çarşamba

masum


27 Temmuz 2009 Pazartesi

pazar ertesi diye bi gün olmasın pazar duble olsun

pazartesi bismillah sabah fırçamı yedim, yalnız kaldım, ayak işleri yaptım, insan içine çıktım, c.tesi gelen bankacıyı aradı gözüm ama göremedim, onun yerine ayak üstü sohbet ettim polatla şaşırdım, öğle arası oldu yalnız kaldım, yemek getirdi patronum hiç canım istemedi, sonra eminem geldi mutlu oldum, ağladım, yalnızlıktan tiksindiğimi bir kez daha anladım, bankada gözümün aradığı adam öğle arası burdan müdür beyle geçerken gördüm allahım siyah takım bu kadarmı yakışır bi insana dedim, dönüşte aman allahım karşıdalar diyeee yazıyordum ki şu anda burdalar arkaya geçtiler, bana meraba nasılsınız dedi allahım sana geliyorum:)) aa o da ne parmağında yüzük var galiba ama tam da göremedim ki semiramisim olsa görürdü şipşak körüm ben körrr::'( gittiler...hayatımda gördüğüm en genç ve mütevazi müfettiş.. güle güle... talihim yok bahtım kara böyle hayat batsın yere ağğğğ!

26 Temmuz 2009 Pazar

Pazar olmasına rağmen erken uyandım. Annem bulgur kaynatıyomuşmuş ki asiye abla geldi. Komşu kızının düğününe gelmiş oğlan eviymiş. Hep birlikte kahvaltı yaptık merve ve cemile teyzede bizde yattıydı. Asiye abla da kim dersen blog; bu teyzem nur yüzlü kırmızı yanaklı süleyman amcayla evli bizim evden biraz ilerde çam ağaçlarının içinde buz gibi dağdan inen suyu olan mis gibi bi çiftlikte yaşayan biri.. Evin önünde bi traktör. Trafik sigortasını yapıyorum o traktörün senelerdir. Asiye ablayı çiftliğine götürelim diye çıktık evden.. 70 yaşındaki Süleyman amca bizim sigortacı gelmiş diye karşıladı bizi. Asiye ablam hemen gitti bize birer ayran yaptı ama süzme yoğurdundan nasıl da lezzetli tepside ki duran bardağı da içicektim aslında ama ayıp geldi:) 70 yaşıma girdim en güzel yıllarım şimdi dedi süleyman amca.. çocukları yok..80 dönüm arazisi varmış orda..şimdi bolluk bereket herşey diyor..Biraz devleti kurtardık ayranlarımızı yudumlarken..Eskiden yarma çam ağaçlarını bulup çıralarını alır onlarla dururlarmış geceleri.. Rahmetli Özal bi çoban yatağı kalmıycak elektiriksiz dediği zamanlarda elektirik almışlar çiftliklerine.. Halimize bin kere şükür dedi.. Elimize de bi torba süzme yoğurdunu tutuşturdular ve yolun üstündeki bi kırmızı erik ağacını toplayın dediler.. Erikleri silkeledik bi güzel mutlu mesut yolumuza gittik..Sadece komşularının olmamasından şikayetçiler.. Ölmüş komşu tarla sahiplerinin çoğu çoluk çocuğuda ilgilenmiyomuş..yalnızlar anlıycan.. Ama o kadar mutlular ki o çiftlikte bi ömür yaşayabilirim sanırım...O kuyu suyunda yüzümüzü yıkadık şifa niyetine nasıl güzel nasıl güzel bide tarihinden bahsetti mezarlar falan var oralarda hiç görmemişiz beni bırak babam bile görmemiş oraları..Öğleden sonrada suçıktıya gittik güncü kızlarla..artık hiç anlatmim ordakileri rezillik, aptal yerine konma, şapşallık ne ararsan oldu..ben kendimi kötü hissettim günün sonunda ama inşallah iyi şeyler duyarız bakalım...

24 Temmuz 2009 Cuma

Bu aralar kıskanç insanlar düşündürüyor kafamı. ne alıp veremiyorlar ki insanlarda birbirlerini çekemiyorlar.. sırf dünya malı ha başka bişi olduğuda yok.. kardeş kardeşe küsüyor neden mal mülk miras yüzünden.. daha bi kişi duymadım helaliyle anlaşarak kardeşlerimle koçlar gibi paylaştık biz mirasımızı annem babam rahat uyusun diyenini görmedim duymadım duyan varsa banada bildirsin nolur..hep bi üçkağıt hep bi iş çevirme açıkgözlü olcaksın uyanık olcaksın diyip kardeşinin ardından önünden laf yapma vs..abi nereye götürüyoruz sanki ya görmüyomusun faniliği ölümün bize yakınlığını yani bal gibide biliyosun aslında ama yok, evde eşlerde ayrı dert dırdır vırvır.. hak helal olsun kalp kırıklıkları olmasın kardeş kardeşin hakkını yemesin üzmesin..küslükler olmasın..adalet ve dürüstlük olsun..eşitlik olsun..kıskançlığı zaten anlayamadım herkes birilerini kıskanıyor ve birbirinin açığını arar bi halde..hastaysa hastalığını madden durumu kötüye gidiyosa vaaaaaay o adamın haline..kötü gün dostu diye bişi varya hani bide iyi gün dostu..ben artık o iyi gün dostlarına daha bi inanır haldeyim sanki..kötü gününde yanında olanda çok olabilir artık senin acı gününde ezik gününde de sana seyirci kalıcak insan yanında olabilir belki ama iyi gününde senin o iyi hallerini, mutluluğunu paylaşabileceğin insan sayısı gün geçtikçe azalma halinde bence..acı bi gerçek bu..kabullenilmesi zor bi gerçek..çünkü paylaşıcaz herşeyimizi insanoğluyuz..mutluluğumuzuda acılarımızıda sevinçlerimizide paylaşıcaz ki sevicez birbirimizi..yoksa arkadaş yok çevre yok mal gibi ot gibi bi yaşam..ama öyle bi hale geldi ki sanki insanlardan uzaklaştıkça kafa rahat gibi dingin gibi.. çünkü laf yok söz yok hasetlik yok..demek ki napmak lazım iyi seçmek lazım, ayırt edebilmek lazım dostları, arkandan iş çevirenleri derhal şutlamak lazım, mesafeyi korumak lazım..lazım allah lazım.. güven duygusu yitirilmiş ben bile burdan bunları yazıyosam karşı komşusunu tanımayan kent yaşamdakiler napsın.. insanlar içine kapanık bunalımlı sorunlu bi hale gelicekler zamanla..aman nerelere girdim ben böyle, çok sosyal içerikli bi post oldu:P iyi geceler blog.

18 Temmuz 2009 Cumartesi

Semiramiside everdik darısı ablamın başına:)))


hayırlı uğurlu olsun.. canım iş arkadaşım semiramisim evlendi bugün .. düğününden geldik ayaklarım nasıl zonkluyor anlatamam.. first lady ile nasıl açız bugün düğün yemeği yicezya çatlıyoruz ama işten güçten de çıkamadım patronum oğlu kemıl falan herkes gitti biz dükkan bekledik onlar gelincede biz gittik tabi patronum yapmış yapacağını tiritlerin biri gelmiş öteki gitmiş:)) ekmek tiriti yetmemiş yufka tiriti yaptırtmış mmmm ne nefistir o:)) bizim buranın düğün yemekleri güzeldir allahı var.. bu düğün yemeklerine ayrı bir post hazırlamak lazımya genede yazayım:) yemekler belli nefis bi düğün çorbası ardından tirit ve vişne hoşafı pilav ve nohut yemeği un helvası 10 kişi hatta daha fazlasınında oturabileceği tahta sofralarımız vardır herkes toplaşır sofranın başına yemeklere saldırılır:)) herkes tek tabaktan yer kimse ıyyy neden böle demez..Aksine güzel olur.. ben sadece komşumuz küçük nazmiyenin "hoşaf ilk geldiğinde bi kaşık alırım" dediğinden bu yana bi daha alamam çünkü hoşafın üstünde bi yağ tabakası görürsünüz:)) o günden beri sadece hoşafı bende ilk alırım sonra zorlanırım:)) yemekler mutlaka sıyırılmalıdır tabakta bırakılmaz allahını seven bi kaşık alsın kocasını seven sıyırsın diyip diyip yutarlar.. bekar olanlarada düğününde kar yağar sen sıyırma denilir:) adettendir...aşçı kadındır.. şalvarlıdır...ve bu koca koca tahta sofralara dağıtacak bi ton yardımcı komşu vardır hepsi şalvarları çekiverip çorba hoşaf taşımaya başlarlar..hizmette sınır yoktur..semiramisin düğününde hoşaf taşımak banada nasip oldu bugün... güzeldir düğün adetlerimiz seviyorum ben...artık kimisine zor gelip erkek aşçı tutup tablot usulü yemek verip nevinsiz yemekler yedirsede hala unutmayan unutturmayan insanlarımızda var işte ... çok güzel oldu düğünü kızımızın..yetişemesekte evden çıkışına..düğün salonundan çıkmakta ayrı bi zor göründü gözüme..neyse inşallah yarın yine görücez ve diliycez mutluluk niyetlerimizi... çok mutlu olsun, huzurlu olsun, hep aşık olsun inşallah.. dip: bi kerede telefonla konuştuğunu duymadıkya nişanlısıyla yanarım yanarım ona yanarım:)) bırak beni evde ablası duymamış be:)) cadı semiramisim benim:)))

17 Temmuz 2009 Cuma

17.07.2000/17.07.2009

Yıl 2000
bankada stajyerim o günlerde.. az kalmış biticek staj..
caddede bisikletle geziniyorum...
işyeri kapımızın önüne yanaştım, o zamanlar banka müşterimiz olan müstakbel patronuma selam vermek için...
Konuşurken iş arıyor musun diye sordu bana, evet arıyorum dedim, ee gel burda çalış madem dedi..
sanki oturmaya, çay içmeye çağırır gibi gibi çağırdı...
geliş o geliş.. bi girdim bi de baktım ki yıl olmuş 2009..
ne zaman geçti nasıl geçti hatırlamıyorum, 17 yaşındaydım, çocuktum yahu..
çok şey öğrendim, esnaflığı öğrendim, meslek edindim, hatalar yaptım, sırlar edindim, susmayı bildim, bukalemun oldum, insanları, hayatı, erkekleri tanıdım, çevre edindim, ilkokuldaki kız arkadaşlarımla değil kocalarıyla muhatap oldum, güldüm, eğlendim, yedim, içtim, ağladım, kendi işim gibi rahat ettim ve bu hala süren bir iş.. geçmiş zaman gibi konuşulacak bi iş yaşamı değil ne hikmetse..bu istikrarı ve getirdiği itibarı seviyorum elbette..babam bile şaşırıyor 9 yıl olduğuna..
daha nice 9 yıllara demek istemiyorum:) monoton demekte istemiyorum:)
halime şükredip inşallah daha iyi yerlerde en az bunun kadar huzurlu çalışabileceğim bir iş ortamı bulmayı ümit ediyorum sade ve sadece...

15 Temmuz 2009 Çarşamba

akış

aysel ablalar, keşkek, hala düğüne hazır değiliz, yarın bölge müdürü geliyor hayırlara vesile, manifatura dükkanları tıss, yastaç sorunsalı, aklım bi ton yerde işte blog. Artık yazıyorum sürekli aklıma geleni bide düşünüyorum acaba unuttuğum için mi yazıyorum, yoksa yazdığım için mi unutuyorum?

12 Temmuz 2009 Pazar

alışveriş özürlüler

Gezindik geldik gene bi grup kişi. İsmi, emne, bajım, ben. Babamın *ACS'li düldülüyle maşallah sürdü baya yolculuk:)) Dolaştık, tezlerimi çürüttü emne, annem aldıklarımı neden beyenmez, kuşak farkı var banane, nolcamış o kelimesini duymak istemiyorum artık:) Halkın sesi emne, Halkçılık ilkesini iliklerinde yaşayan emne peçeteyi bi tane verdi gene, döneri sevmeyen tuzcul emne kumpir değilde döner yemek istedi ve bizede karıştığını iddaa etti vazcaydı sonra gene onayladı vicdan azapta:)), Ben kazıklansamda aradığımı buldum boşver, düğüne az kaldı blog, c.tesi Bursa sana geliyoruz kısmetse toplucana, nikahıda kaçırdıkya le blog 3 dk fark ile, akraba gördük bide bugün bol bol, babam tel etti alamanyadan emmi oğlun giller gelmiş bi görüverin ille gelin diye, homurdansakta gittik memnun olduk umarım memnun etmişizdir hoş amcam pek memnun görünmüyorsada:), bi daha alışveriş yapmayalım biz kanaatine vardık, anam neden aradığımızı bulamıyoruz ki biz, ne istediğimizide biliyoruz aslında ama, yorgunummm.
anca gidersiniz dedi kemalle tubaya 15 gün önceydi gerçi o evet.
*Aç Camı Serinle

5 Temmuz 2009 Pazar

Children of Heaven(Cennetin Çocukları)

Asya tavsiye etti, bizde ablamla izledik..
Ama ne burulduk..
bloguma koyduğum ayakkabı resmimden utandım..
Yoksulluk çok zor.. İnsanı pişiriyor, hayatı daha erken tanıyıp çabuk büyütüyor...Zenginlikte çok zor bi imtihan..İhtiyacı olanı görebilmek ya da önce görmeye niyet etmek lazım.. Ali ve Zehra'nın öyküsü...Kaçırmayın derim...

3 Temmuz 2009 Cuma

Allah'ım Bana (bize) iman, gerçek bilgi ve hayırlı niyet ver.