31 Aralık 2009 Perşembe

2010'dan beklentilerim(MİM)

Zorla kendimi Mim'lettirdim naki'ye:))
2010'da, yani önümüzdeki bu taptaze yılda neler yaşamak isterim düşündüm ve maddeledim...
-Ablam evlensin istiyorum hatta 14 şubatta evlensin istiyorum o derece yani:)) ya da nişanlansın bari 14 şubatta:P evlensin, mutlu olsun çoluk çocuğa karışsın istiyorum, çok sevilsin çok sevsin laf olsun diye değil hakettiği için, beklediği için hayırlı bir insan karşısına çıksın istiyorum, (ablam gelin oluyor sırada bana geliyor demek istiyorum:P)
-Yeni bir işim olsun istiyorum, sigorta şirketleri yalvarsınlar kapımda köle olsunlar yuri gel illa bizde çalış desinler istiyorum:P
-Şaşırmak istiyorum, (içeriği çok genişletilebilir)
-Aşık olmak istiyorum, -Hem teyze hem yine hala olmak istiyorum:)
-Küçük esnaf tükenmesin, durumları düzelsin istiyorum, kimse para sıkıntısı çekmesin istiyorum
-Babam ve tüm hastalar sağlıklarına kavuşsun istiyorum,
-Yenilikler ve heyecanlarımız hiç tükenmesin istiyorum,
-Şükür ve sabır bizden ayrılmasın, iyi niyetlerimiz hep bizimle olsun bol bol dua edelim istiyorum,
-Ha birde penguenler üşümesin istiyorum:))

28 Aralık 2009 Pazartesi

Bursa

- Otobüsler ben görmeyeli değişmiş koltuk numaralarını halâ aşağıya bakarak arıyordum meğer yukarıya taşınmışlar artık:) - Nilüfer turizm bu ne konfor! kişiye özel tv, kırmızı deri koltuklar, internet, çokyaşa diyen host, kaptanı cep telefonuyla konuşmayaydı birde sık sık... -Otobüslerde kahve içmek daha kolay olmalı bence. Ya yolları düzeltmeliler ya da uzun bir pipet yapmalılar böle sırtımı dayayıp oturduğum yerden içebilmeliyim...kahvenin üstüme dökülme riskini düşünmek kahve keyfimin önüne geçmemeli:P -Sigarayı içen kadınlar hiç bırakamıyolarsa bence sırf seslerindeki değişiklik nedeniyle bırakmalılar bu sigarayı..ne kadar kalınlaşıyor ne kadar çirkinleşiyor ses...yeni tanıdığım arkadaşlarda da farkettim kimisinin pürüzlü kimisinin kalınlaşmış yaşına göre çok daha olgunlaşmış bir ses tonu ile karşılaştım...yazık... -Bursa'da Balibeyhan'da arkadaşımla oturdum. O ağladı ben dinledim...kıyamadım... -Koza Han'ı çok sevdim..Sipariş üzerine MP aldım..Semiramisim çekti birini bakalım ne olucak...Yanık simit ve ayran keyfi yaptık açık havasında... desen desen eşarplara hayran kaldım...Keman desenliler, kareliler, atlas haritalılar, çapa resimliler, rakamlılar...gözlerim döndü:) Üstelik ne kadar cüzi rakamlara ne kadar güzel ipek eşarplar:( ne kadar kazıklandığımı gözlerimle gördüm:/ -İnkaya köyüne götürdü bizi bi acente arkadaşımız, benim yabancı olmadığım bir hava çam ağaçları arasında yeni tanıştığım arkadaşlarla daha iyi iletişim kurmuş olduk, yürüyüş iyi geldi... -eh bu kadar şey arasında eğitimden de bahsedeyim... hocamız Hakan Ömer Gider; çok değil verimli çalışın dedi, attığım taş ürküttüğüm kurbağaya değiyomu diye bi düşünün dedi, uyumlu ama kural tanımayan olun dedi...

23 Aralık 2009 Çarşamba

Perşembe ve Cuma Satış ve Pazarlamada yenilikçilik eğitimine katılmak üzere Bursa'ya gidiyorum. Hoşçakalınız:)

Tom dedik bağrımıza bastık...

Eve giren jeryler tırssın diye tom olarak farzedip kediyi eve aldık.. Ama bizimkisi garfield çıktı:)) dünya gamsızı kaşınıp uyumaktan başka yaptığı bişi yok:))


21 Aralık 2009 Pazartesi

Öyle bi adamla tanışırsın ki utanırsın yüzündeki makyajdan üstündeki elbiseden, belki edebi ve mütevaziliğidir seni ezen belki de o utancı verenedir utanışın, ezilişin... Bekle... Takdir Allah'tan...

19 Aralık 2009 Cumartesi

hiç MİM'lenmemiş blog

kaç zamandır hiç MİMlenmemişsen,
bi yerlerde bi sorun var demektir. (okumuyor ve okunmuyorsundur)
Acaba MİMlendikte biz mi görmedik ha blog?
küstüm işte.

7 Aralık 2009 Pazartesi

ben bir küçük halayım

Posted by Picasa
Bizim cadoloz dün bence 8'e kendisine göre 9'a bastı. Güzel ve hayırlı bir ömür geçirir inşallah. Bugün mavi önlük devri sona erdi onlar için. Yıllar sonra facebook kalırsa grup kurarlar artık mavi önlük giyenler grubu diye...bizim siyah önlüğü bir sene giymiş çıkarmış olduğumuz gibi...Çok beyendim ben gayet güzeller etek pantolon olmasıda pek rahat güle güle giysinler okusunlar...

2 Aralık 2009 Çarşamba

3.km deyip geçme

Bizim ev çarşıya 3 km.uzaklıkta blog. Gerçi sen biliyosun da ben bilmeyenlere söylüyorum:P kızım sana söylüyorum gelinim sen dinle yani:P
Babamın bi 131 şahini var(dı) ruhuna fatiha dememize az kaldı çalışmıyor son günlerde araba:) Onunla getirip götürüyodu babam beni işe son yıllarda...Bugün de çalışmayınca eski günlerime dönüp okul taşıtına binip geldim...(Binerken de binmesem iyi aslında dedim şoföre oda olsun her zaman değilya dedi)
Evimiz uzak olduğu için senelerce ben ya yürüyerek geldim gittim ya minibüslerle ya da okul taşıtlarıyla!(Belediye servisi denen şey nedense bize uğramıyor)
Ortaokul ve lise yıllarım genellikle öğrenci taşıtlarında geçti.. Sakızını çiğneyip çiğneyip camın buğusuna yazı yazdıktan sonra tekrar çiğneyen kız çocuklarıyla, ya da burnunu önlüğünün etek kısmını ters çevirip siliveren çocukların arasında geldim gittim okuluma.. Sonra okul bitti iş hayatı başladı.. Ama alışkanlık:) Bi gün yine bi okul taşıtına binmiştim. Şoför tanıdık bin bin dedi. E iyi bindim 100 mt. gittik karşımıza jandarma ekipleri çıkmasın mı:)) Sağa çektik bismillah.. Jandarma ekibinden olan uzman çavuş arabanın sol tarafından başlayarak çocuklara bakmaya başladı ve arabanın sağ tarafına geçti...Şoför bana bu arada dediki başörtünü çıkar başörtünü çıkar!! Jandarma beni öğrenci sanıcak güya çıkarınca salak adam! kızsammı gülsemmi ağlasammı bilemedim..Neyse jandarma sağ tarafa dolaştııııı ve kapıyı açtıııııı birde baktıki ben:)) İşyerime gelip giden biriydi uzman çavuş tanıyodu beni.. Ben mal gibi kaldım bişi diyemedim .. Şoför gak guk açıklama yapmaya çalışıyo filan, jandarma uyardı bir daha olmasın diye ve yolumuza devam ettik..
Ve şoför bana yine bunu dedi
başörtünü çıkarsaydın böyle olmayacaktı!
hacı abiye laf yetiştiricek halde değildim!!