26 Şubat 2011 Cumartesi

sarıl her fırsatında o insana, arkasından ağlayan olma


Pinhani - "Yitirmeden"

Durup düşünmeye zamanın olur mu?
Yitirmeden anlamaz insan, sevdiklerin yolun sonunda
Sarıl her fırsatında o insana, arkasından ağlayan olma
Geri getirmez çok ağlasan da
Durur, durur belki başucunda, annen baban kendi çapında
Abin bile kırkyedi yaşında
Ömür, ömür sanki bi kara kutuymuş
Günü gelince herkesin açılmış ,ama sorarsan hep geç kalınmış
Güzel günlerimizin bittiğini sanma, belki bir daha böylesi olmaz
Ama her bi gün güzel aslında
Yakın durmanın zor olduğu ortada, uzak olmak her zaman en kolay
Ama en zoru yalnız olunca
Uyur, uyur belki hep yanında, ilk sevgilin kendi solunda
Her hatıra asılı duvarında
Ömür, ömür sanki bi kara kutuymuş
Günü gelince herkesin açılmış ,ama sorarsan hep geç kalınmış...

21 Şubat 2011 Pazartesi

masal masal makara

       Yanı başında oturan genç kız burnunu çekiyordu. Sağ tarafına dönmek bile zor gelmiş olacakki çok tanıdığı biri olsa bile yüzüne bakmadığından göremeyecek kadar yorgundu. Koltuklar çok dardı. 80 dakikalık yolu hiç kıpırdamadan gelmek alışkanlık olmuştu. Kız sürekli telefonuyla oynuyor biriyle mesajlaşıyordu. Burnunu çekiyor olmasının bununla bir ilgisi var mı diye düşündü? Ağlıyor muydu? yok ağlamıyor saçının kıvırcığıyla oynuyordu. İyi mademdi.

       Gece yolculuğunun bir kötü tarafı da kitap okuyamamaktı. 1.35 tl lik Balkart ile oturduğu şehiriçi otobüsünde bile okumuş(dublörün dilemması) okudukça gülümsemiş ön koltuğundaki çocuğa cee eee! bile yapmıştı oysaki. Kitap okuyamıyorsanız hayal kurun düşüncesinden yola çıkarak dakikaların ne zaman geçtiğini anlamamıştı bile. Ara sıra şoför frene bastıkça kendisi de basıyormuş gibi oluyor, limon kolonyası dağıtmaktan bıkmayan muavinin sıradan bir durakta indirdiği yolcunun ardından hareket eden otobüse nasıl düşmeden binebildiğini sorguluyordu. Karnı acıkmıştı. Evde onu yemeğe bekleyen birilerinin olması güzeldi.  Hatta 'çat kapı' kendisinden önce gelmiş komşularında onu bekliyor olması güzel şeydi...

14 Şubat 2011 Pazartesi

Dün biraz dağ bayır dolaştık çekirdek ailemle, annem adaçayı topladı tazecik, hava güzeldi çiğdemler yeni yeni çıkmaya başlamış...Nefes aldım, baş ağrım geçti...Hafiflik hissettim...Bugün de Mevlid kandili...Mübarek olsun hepimize..İyi ki doğmuş Peygamberimiz(S.A.V.) ve İyi ki onun ümmeti olarak gözümüzü açmışız dünyaya...
Hayırlı kandiller...












8 Şubat 2011 Salı

Un helvası

Malzemeler:
Bir adet komşu
Bir adet küçük tüp
Bir adet sofra bezi
Un
Yağ
Şeker
Sıcak su
Tencere/Tava
Tahta kaşık
Yapılışı:
Yağı tavaya koyun, ama önce tavayı tüpün üstüne koyun, sonra un, karıştırın karıştırın karıştırın devam edin, sonra sıcak suyu dökün karıştırın, sonra toz şekeri ilave edin gene karıştırın..
alın size un helvası
sıcak yiyin
nefis bişi
dumanı üstünde
afiyet olsun :)

2 Şubat 2011 Çarşamba

şubata girmişken

Artık kursum bitti, kabul günüm bitti, pazar günlerim sadece bana ait, Şevval ilk takdirini aldı, kış var ama kar yok, ayaz çok, kış güneşi var bir de , defne joy ölmüş bugün:(, menekşem pespembe, kaktüsüm gözümün önünde, annemin şubat çiçeği açmak üzere, 15 tatilde işe gelmek daha güç, okul taşıtları yok çünkü, babam benim için otostop çekiveriyor:), ev-iş, iş-ev, bence bahar gelsin çabucak!, günler uzuyor ve buna bağlı olarak mesaim...
oyh...