30 Ekim 2009 Cuma

Allah'ım! Dinde Senden sebat isterim, Doğrulukta Senden azimet isterim, Nimetine karşı şükür etmek isterim, Sana güzel bir şekilde ibadet etmek isterim. Allah'ım! Bildiğin zararlı şeylerin şerrinden Sana sığınırım, bildiğin şeylerin hayrını Senden dilerim. Bildiğin her günah için Senden mağfiret dilerim. Allah'ım sen gizli şeyleri en iyi bilensin.

26 Ekim 2009 Pazartesi

eski püsküler

İşyeri binamız satıldı... Yeni yerimize geçmeden önce patronumun bu koleksiyonunu fotoğraflamasam olmazdı... Bakmayın tozlu olduklarına onların özellikleri öyle:P örümcek ağları falan geziyor olması onların antik değerini artıyor bizim nazarımızda:P İşte koleksiyondan bi kaç örnek...
yatık(yatık el işçiliği olup ardıç ağacından yapılır, içinde su muhafaza edilir suyu soğuk tutma özelliğine sahiptir), sağ üst fotoğraftaki eski ütüler... nasıl ütüleniyorduysa onunla giyecekler hayret ederim hep kor düşmüyormuydu acaba yandaki deliklerden:))
kahve değirmeni, sağdaki de yün tarağı olsa gerek...
geyik boynuzu İprikler,
boyanmış susaklar,
İnek derisi
Çorba tasları, ayran kapları, bakraçlar
Çanlar,
Nostaljik görünümlü saat:P
El işi tepsi(sini)
Kahve kavurmak için kullanılan kahve tavası...
Bunları bi daha böyle fotoğraflama şansım olmayabilir...Bende bu şekilde hatırımda kalmalarını istedim...

24 Ekim 2009 Cumartesi

21 Ekim 2009 Çarşamba

Melki & Yeşil Domates Kızartması & Kayısılı Ay Kurabiyeleri

Şimdi ben dün farkettimki işteyken çok farklı evdeyken çok farklı heyecanlar yaşıyorum...Evdeyken başka şeylerle meşgul olduğum için olsa gerek işle ilgili hiçbişi aklıma gelmiyor..Bunun iyi birşey olduğu kanaatindeyim...İş dediğin işte kalsın yeterince kafa patlatıyor herkes orada birde evde aynı şeyleri yaşamaya ne hacet...Evde bana iş hayatını unutturan ev işleri ve yiyecekler sanırım...Kadınlar ne olursa olsun mutfakta kendilerini gösterme çabası içindeler. Yaptıklarının beyenilmesi, birilerine yedirilmesi keyifli şeyler...İnternet olduğu sürece bende becerebilirim evet:Pp :)) Bugün işten eve erken geldim çünkü annem grip babamsa bugün hastaneden taburcu oldu... Yemek hazırlamam gerek.. Ne yapmalı diye düşündüm annem melkiyi çok sever gidip aldım hemen.. Toplaması daha zevklidir aslında tabi bulabilirsen... Melki de ne mi? Cevabı hemen aşağıda... Güzel ve bereketli yağmurların sonucu melki mevsimi geldi hayırlı uğurlu olsun.. Melki bilenler bilir bilmeyenler için bir çeşit mantardır kendisi... Genelde Çam ağaçlarının diplerinde yetişir eğer yağışlar iyiyse o yıl melkiden çokça bulunur ve ucuz olur yok yağışlar az olurda melkide az bulunur ise et fiyatı gibi fiyat biçilir.. Ben severim melki yemeyi.. Hele sobanın üstüne direk koyup üstüne tuz döküp yemeye ise bayılırım...Onun dışında fırında pişirilebilir ya da domatesli biberli olarak sote edilebilir... Artık soğukların etkisiyle kızaramayan bahçedeki yeşil domatesler ya turşu olarak bastırılır ya da benim gibi sevenler için kızartılıp yenilir.. Hafif ekşimtırak bi tadı olup güzeldir buda...Tavsiye edilir...
İşte tariflerine sonsuz güvendiğim o olmasa ben napardım dediğim Hatice'nin Kayısılı Ay Kurabiyeleri... Malzemeleri geçen haftadan almıştım.. Ben normalde kayısı ile çok arası iyi olmayan biri olsamda denemeye değer bulup dün akşam yaptım.. Söyleyin varmı Hatice'ninkilerden farkı he:P Tarifler maşallah cuk diye oturuyor..İyiki var bu yemek blogları iyiki var portakal ağacı (reklamları dinlediniz) :)

20 Ekim 2009 Salı

emine esas oğlan'la evlenirse


emine :İki tane ben'i üst üste koymamız gerekir
kemal :Ya da tahtadan bacak yaparız 90 cm.lik
necla : Koluna giremezsin zaten elinden tutarsın ancak:D
kemal :Önemli olan boy değil emine abla önemli olan kalp

18 Ekim 2009 Pazar

google'a sormuşlar

Şimdi benim blog yaşını doldurdu ama ben bu olayı daha yeni keşfettim durun:)) googledan hemen aşağıdaki cümleleri sorup benim bloga düşenler olmuş.. blogum çok hanım hanımcık bir blog daha iyi anladım bunu artık:P eskiden kış hazırlığı Balıkesirde tarhana yapımı kapiçino duvar boya nazan öncel hangi birine yanayım tutaç dikme ıp numaramı aldıklarımı nasıl anlarım ne yapmak isterim hayallerim herkes gider herşey biter iyiki varsın ablam pembe çavuş kütahya top tarhana yapılışı

16 Ekim 2009 Cuma

Ey Rabbim! Bizi Sana çok şükreden, Seni çok zikreden, Senden çok korkan, Sana çok itaat eden, Senin için eğilen ve Sana çok yakarışta bulunan insanlardan eyle. Rabbim, günahlarımızı affet, duamızı kabul et, dilimize doğruyu söylet, kalbimizi hidayete erdir, göğsümüzden kin ve hasedi çıkarıp at.. Amin.

14 Ekim 2009 Çarşamba

neşeli günler

çok duygusal bi filmdi bu her baktığımda ağlarım ben:)) huzurlu bi aile... hep neşeli günlerimiz olsun inşallah sevdiklerimizle beraber...

9 Ekim 2009 Cuma

Babam


Babalar gününde babamla ilgili bi post gireyim istemiştim ama nasip olmamıştı..Kısmet bugüneymiş..Nerden esti dersen dinle;
Sene 1992...
Yaz tatiliydi, bir cuma günüydü, ben daha 4.sınıfa geçmiş bir çocuktum...Babamla alışveriş yapmıştık..O bir yere gitmişti sonra ben bilmiyordum..Evde oturup kiraz yerken hiç tanımadığımız bir adamın eve gelmesiyle babamın bi trafik kazası geçirmiş olduğunu öğrendik..Apar topar o hiç tanımadığımız adamın arabasına çorap bile giymeden binivermiştik..Abim askerdeydi...Babamı Balıkesir'de bulmuştuk..Şoför ölmüş babamınsa sol bacağı kırılmıştı...Ameliyatlar vs..derken Urla kemik hastanesinde kaldı bir süre..Annem babamın başındaydı..Abime telefonda babam yok bi köye gitti diye palavralar atıyordu ablam...
Sonra öğrenmişti herşeyi, kalkıp gelmişti Polatlı'dan..Ablamla biz köyde ya da Balıkesir'de akrabalarda falan kalıyorduk...Ablam bi gün beni bi akrabada bırakıp eve geleceği gün yastığımın altına 10 lira sıkıştırmıştı hiç unutmuyorum..Öyle geldi geçti çok şükür o kötü günler.. Babamın sol bacağı kısa kaldı sadece, o gündür bugündür koltuk değnekleriyle yaşamını sürdürüyor..Hamdolsun her işini görüyor normal bir insandan çok daha hızlı yürüyor..Çok alıştık bu haline kendisi de çok alışık..
Babam kel hüseyinler sülalesinden gelir(alnımın açık olması sülaleme dayanıyor) 7 kardeşten erkeklerin kardeşi kızların abisidir..Şımarık büyümüştür..Eski patrondur, esnaf emeklisidir, bencildir, huysuzdur, lafları başka tarafından anlar, övünmeyi sever, annemi hiç takmaz, abimle geçinemez, özürlü plakası taktığımız bi murat 131 e sahiptir o araçla sürekli gezer, sabahları çok erken kalkar, bahçesini çok sever, aktiftir, konuşmayı çok sever, küçükken sürekli bana konuşsana derdi konuşamazdım yabancılarla(hala olduğu gibi, çocukluğuna inin diye boşuna demiyorlar)şimdi aynı şeyi 8 yaşındaki yeğenim şevval'e yapıyor zavallı:P, çok labaliliği sevmez, fotoğraf çekilirken koluna girdirmez(ama bi çocukluk fotom var bana sarılmamış gitmiş amcamın torununa sarılmış ben içerlemim de kim içerlesin şimdi), beni her gün işe bırakır, almaya gelir, insanları sever, misafirperverdir, müsriftir, eline geçen parayı anında yer ve kötü bi huyu daha varki iki yüzlüdür..Bunu pek çok kez yaşamışızdır ama hiç baba sende bunu neden böyle yaptın diye sorgulamamışızdır..Babamdır..Herşeye rağmen...(Bazen babam acaba ikizler burcu mu diye soruyorum kendime, ben bile yazarken olumlu olumsuz karmakarışık yazmışım)
Şimdi şu anda hastanede babam..O bacağında bir yara vardı açık..Burda ki doktor yara kemiğe dayanmış demesinden sonra kendini de çok iyi hissetmediğinden doktora gitti..Doktorda yatırayım seni tahlil tetkik ne varsa yapalım demiş...Aslında bi sorun yok gibi telefonda sesi gayet iyi çok şükür yanına da daha hiç gitmedik hafta sonu annemle gidicez kısmetse sadece bugün telefonla konuşurken tekrar tekrar MR, kalp grafiği, akciğer filmleri falan çekilmesinden azıcıkta olsa endişe duydum..İnşallah hayırlı sonuçlar çıkar da rahat ederiz..Haftaya belli olucakmış bakalım..Allah tüm hastalara acil şifalar versin..ve sevdiklerimizi başımızdan eksik etmesin inşallah...
İyi ki varsın be babacım
bunu sana söyleyemem belki ama burda söylemiş olmak bile beni rahatlatıyor inan bana:)
Allah başımızdan eksik etmesin seni...
gölgen yeter...

8 Ekim 2009 Perşembe

1.yıl


oyyy mikro bloglar yüzünden ihmal mi edildin senn kıyamamm ben sana:)) 1 yaşını doldurdun ama ben onu bile bugün yazıyorum bak dündü oysa ki canım blogum benim:P bugün aguuucuk günüm..sende nasiplendin bak.. ne çabuk geçti ki bir yıl..zaten bu yılda neler yapabildiğimi görmek adına açmadım mı ben seni? ne yapmışım aslında pek çok şey değil ama 4 mevsimde neler yaşamışım, ne fototoğralar görmüşüz, ailemle yaşadığım günleri kayıt altına almak adına bir arşiv niteliği taşıması içindin sen.. ben öyle sana çok dolu dolu şeyler yazabilen biri değilim, gündemden, siyasetten, pazarlamadan anlamam anladıklarımı da paylaşamam çok..çok çekingenim:P ama sen bir web günlüğü isen beni de kabul edersin bünyene diye düşündüm... İnşallah daha çok çok yıllar benim hayatımı çekersin..İnşallah güzel anılarımız olur...çünkü sana yazmak kafamda ki karıncalanmaları gideriyor bi nebze.. Paylaşmak güzel şey be...